8.06.2009

Herşeye Rağmen Kazanan Her Zaman Haklıdır




Bir maç bu kadar sıkıcı başlar,tıpkı bu yazının başladığı gibi.İlk 6-7 dakika çok kötüydü özellikle.Az sayının atıldığı saçma-sapan hücum tercihlerinin yapıldığı dakikalarda,Jackson Bynum'ı 2 faul aldğı gerekçesiyle oyundan alıp,Odom'u oyuna sokmuştu.Bu olay maç içerisinde 2 kez daha tekrarlanacaktı,ve belkide senaryonun ilk önemli bölümü burasıydı.Bynum oyundan her çıkışında Lakers aktif olmaya başlayacaktı.Odom her topu öyle kullanıyordu,her top da sanki ona öyle bir geliyordu ki,Kobe'nin bir şey oynamadığı maçta (oynamadığı maçta 27 attı 4. periyotta) Kobe gibiydi.Savunmada inanılmaz gayret sarfediyordu,blok yaptı (ben olsam bir dahaki maça Bynum'a bu kadar erken faul aldırmam) o kadar iyi bir Odom uzun zamandır seyretmemiştik,böyle kritik bir yerde.İşin ilginci bu kadar sıkıcı başlayan ve ilk 2 periyoduna dahi hiç bir şey hatırlamak istemediğim maç;Lewis'in özellikle 2. periyotta müthiş oyunu sayesinde fark olmaktan (Lakers lehine) kurtuldu Magic,hatta bir ara Gundy saçmalayıp -ya da yeni bir şey denemek isteyip- Gorta ile Battie'yi sonra Howard'ı kısa sayılmayacak süre beraber oynattı,hücum o kadar karışıktı ki biraz şans birazda istek...Bu arada veteran guard Fisher ise bu Brooks'tan sonra kendine gelmiş gibi kritik sayılar attı,ya da Magic'in gurdaları o kadar...,neyse.

3. periyotta suni bir Kobe-Hedo düellosuyla zevklenmişti.Howard inanılmaz çabasıyla Magic ayakta kalıyordu;Alston(abim sana hiç bir şey söylemiyorum),Nelson(hadi sakatlıktan çıktı diyelim),Lee(çaylaksın) ve Reddick(anam-babam sen ne iş yaparsın,bir tane üçlüğün dışında hücumda takımın ağzına ettin,saçma sapan pas hataları yaptın)'e rağmen.Ama bir 4. periyot oldu ki anlatabilecek miyim bilemiyorum.Hidayet 3. periyotta yaptıkları yetmezmiş gibi,son periyotta Stan Van Gundy'nin hiç bir oyun kurucusuna güvenmediği yerde;Hidayet oyun kuruculuk yaptı,asist yaptı,çok kritik bir 3'lük attı ve son topta "tertemiz" bir blok yaptı Kobe'ye;jeneriklik olur ya onlardan.Ama son iki topu Lee kullanamadı (son topu basket verilmeliydi gerçi) ve uzatmaya gitti maç.

Uzatmalarda ise tüm bu dengesizlikler,bir dengeyi oluşturdu ve Lakers işi bitirdi.Üzücü bir an oldu biz Türk basketbol severler için Hidayet'in,Howard'ın emeklerine yazık oldu.Lewis'in gayretine ama bunlardan başka isteyen varmıydı,oynayan varmıydı tartışılır.Gasol'ün oyuna ağırlığını koymasıyla maç gitti,son direnişler işe yaramadı.Yinede maçı kazanabilirlerdi ama şehirde olduğu rivayet edilen "melekler" istemedi birazda.İşin zor kısmı evlerinde 3 maç oynayacak olması Magic'in.2-0'dan sonra çok zor,benim tahminimce,büyük ihtimal orada şampiyon olup gelecektir Lakers,yanılmak da isterim tabiki,orası ayrı.

Kısa-Kısa

Hakemler gene kötü bir maç yönetti ben bu konulara girmiyorum genellikle ama şu başlıklar altında toplayabiliriz sanırım hatalarını;çalmadılar çalmadılar sonra çaldılar,saçma sapan süper-yıldız düdükleri iki takımada,maç sonu basketini vermediler vs. herneyse her zaman kötüydüler,her zaman saçmalıyorlar.

Jack Nicholson'ın hareketleri ise midemi bulandırıyor cidden.Birde haksızken haklı gibi gözükmek...Kesin bununla ilgili bir atasözümüz de vardır da aklıma gelemedi sabahın bi vaktinde şimdi.Gülüyorduk,ediyorduk,taraftardır diyordukta yani iğrenç gözükmeye başladı artık.

Lakers :101-Magic:96

Hiç yorum yok: