16.07.2009

Bitti.



İstediğimiz gibi gitmedi işler, konunun özeti bu. Güzel bir maceraydı, beraber yürüdüğümüz herkese teşekkür ederiz.

8.07.2009

Yatmak bu kadar pahalı olmamalı



YÖK'ün önerdiği tasarıda 2.öğretimler yıllık tam 2.400 tl - yazıyla iki bin dört yüz ayrı ayrı yazalım ki iyice beynimize işlesin -. 2.öğretimler yatıyor eyvallah da bu kadar pahalı mı bu yatış ? Potansiyel bir 2.öğretim olarak şuan şok geçiriyorum desem yeridir. Her şeyi abartalım, bulduğumuza geçirmeye devam..

6.07.2009

Eksik parça kalmadı.. Mı?


Benchin tüm parçalarının kontratlarının bitmesiyle ne yapacağı merakla beklenen takımlardan birisi olan Boston Celtics işe serbest bir oyuncuyla başlayarak biraz şaşırttı. Pistons'daki kontratını tamamlayan ve takımdan ayrılmasına kesin gözüyle bakılan Rasheed Wallace, Celtics'in önerdiği mid-level kontratı havada kaptı ve Boston'ın yolunu tuttu. Bununla birlikte tamamı yıldız bir ilk 5'e sahip olan Celtics geçen seneki hayal kırıklığının ardından bir nevi salary cap'in verdiği izin doğrultusunda en mümkün rüya takımını oluşturdu.

Her ne kadar Boston kağıt üzerinde en iyi kadroya sahip olsa da, KG olmadan biraz (hâttâ birazın ötesinde) battıkları gözden kaçmaz bir gerçek, Kendrick Perkins'in de etkisizliğini düşünürsek, Danny Ainge'in bu hareketi KG'nin başına yine bir şey gelmesi halinde takımın biraz daha ayakta kalmasını sağlamak için yaptığını düşünüyorum. Ama tabii gerek Wallace'ın gerekse de Pierce'ın egolarının Everest'e yakın olduğunu düşünürsek bu hamle takıma yarardan çok zarar da sağlayabilir.

Kağıt üzerinde iyi bir transfer gibi gözükse de bana göre Boston hem yeni bir transfer yaparak, hem de cap'i biraz daha doldurup benchin mühim parçalarını riske ederek hata sayılabilecek bir hareket yaptı. Ama yine de bugüne kadar yaptığı hareketleri yargılamak pek de mümkün olmayan Ainge'in yine ortaya düzgün bir şey çıkartacağına eminim. Kim ne derse desin bana göre sağlam bir KG ile Boston bu sene yine şampiyonluğun en büyük adayı konumunda, hele bir de Pierce sakatlanırsa tadından yenmez.

4.07.2009

Bu Sefer Olsun...


Sani Becirovic, İtalya'da Play-Off'a çeyrek finalde veda ettikten sonra bütçe'yi 40% oranında azaltma kararı alan Roma'dan ayrılıyor. Bütçedeki aslan payını, Siena'nın çok ciddi şekilde ilgilendiği Andre Hutson'ı kadroda tutmaya ayıran Roma'nın böyle bir karar alması bekleniyordu. Şimdi iş, 2 senedir bu oyuncuyu istediği söylenen Tanjevic'in dudaklarından çıkacak kelimelere ve yönetimin cebine bakıyor. Ucuz bir oyuncu değil Sani fakat Green+Smith parasına getirilebilir, o ayarda 2 yabancı almaktansa da sadece Becirovic'i almak gayet mantıklı bir iştir.

Adını çok andık, umarım bu sefer olur; Rakocevic kadar başarılı bir transfer olur, cevap olur...

Manu !?



Manu bombayı patlattı ! Micheal Owen.. Yakışıklıdır eyvallah, çocukluğumun kahramanlarından olacakken birden saçma bir şekilde dibe vurmuştur, zamanında gayet etkilidir eyvallah da, C.Ronaldo'yu sattıkktan sonra böyle adamlara para harcamak ? İnanın Owen Fenerbahçe'ye gelse biraz kuşkulanırdım, tam sevinemezdim. Adamın ne yapacağı belli değil şuan.
Tevez yerine alınmış sanırım. Ne tarzları benzer ne de cisimleri, durun bakalım hayrola..

Detroit ne yapmaya çalışıyor?


Şu ân'a kadar off-season'ın kuşkusuz en sükse getiren free agent transfer haberi Detroit'den geldi. Geçen sene Chicago Bulls'un bir numaralı sayı opsiyonu olan, genç ve koşan bir takımın en soğukkanlı ve keskin şutörü olan Ben Gordon (Normal sezon ortalamaları: 24 sayı, 3 asist), ve Redd'in yokluğunda Milwaukee Bucks'ın belki de en önemli parçası haline gelmiş 2,11 boyunda olmasına rağmen hızlı bir oyuncu olan ve yüksek 3 sayılık yüzdesiyle oynayan Charlie Villanueva'yı (Normal sezon ortalamaları: 16 sayı, 6.7 ribaund) kadrosuna kattı.

Ancak bu transferlere Detroit'in kadrosunu göz önünde bulundurarak baktığımızda ne kadar doğru hamleler olduğunu tam kavrayamamakla birlikte, Dumars'ın aklında ne olduğunu da tam kestiremiyorum. Çünkü şu anki pozisyona bakarsak Detroit önümüzdeki sezon için pivot mevkisini Kwame Brown'a hediye etmiş durumda, ki sahaya 4 kişi çıkmaktan farksız bir durum bu neredeyse. Kontratı biten Rasheed Wallace ile Antonio McDyess'ın ne yapacağı belli değil, Rasheed büyük ihtimalle başka bir takıma gidecek, ki bugün açıklanan habere göre Boston çoktan bu transferi gerçekleştirmek için kolları sıvayıp kendisine bir kontrat önermiş durumda. McDyess tarafında ise şimdilik herhangi bir gelişme yok, her ne kadar McDyess'ın Detroit'de kalmak istediği bilinen bir şey olsa da, geçen sene onu küstürmelerinin ardından artık yaşını da göz önünde bulundurarak onu elde tutmak istemeyebilir Detroit. Bir de Oberto var tabii, ama Mehmet, Milicic gibi uzunların Detroit macerasını ele alırsak, Oberto'nunkinin de bunlardan farklı olacağını söylemek bence biraz yanlış olur. Ama free agent piyasasına baktığımızda yaşanan uzun kıtlığını görmemek için ya kör olmak gerek, ya da Anderson Varejao'yu kurtarıcı olarak görmek gerek, ki akıllı bir adam olan Dumars'ın körlüğü Varejao'ya tercih edeceğini tahmin ediyorum.

Uzunlar konusundaki tüm bu olumsuzlukların dışında Detroit'in kadrosunu tam olarak elden geçirdiğimizde şöyle bir tahminde bulunabilirim ki, Detroit Tayshaun Prince'i takas edebilir. Özellikle draftin ilk turunda seçilen Austin Daye'in tam bir "Tayshaun Prince II" olması, ve kontrat imzalanması beklenen bir diğer draft seçimi DaJuan Summers'ın da aynı tarz bir oyuncu olması ile birlikte Detroit, Stuckey, Gordon, Hamilton üçlüsünden oluşan bir backcourt ile benchten gelecek çaylakları yetiştirmeyi, ve zaten artık çoktan üstünden atmış olduğu defansif kimliğini hepten bırakarak daha şutör ve ofansif bir takım kimliğine bürünmeyi seçebilir, ki Villanueva'nın tarzının da "üçlükçü uzun" olduğunu göz önünde bulundurursak Detroit'in gelecek planının bu yönde olması bana daha mantıklı geliyor.

Görünürdeki hareketleriyle pivotsuz kalan Detroit'in ne yapacağını gerçekten merak ediyorum, çünkü şu anda Detroit öyle ince bir çizgide gidiyor ki, ya tek bir yanlış kararla önündeki yola çukur kazacak, ya da tam tersini yaparak arabaya atlayıp asfalt yola girecek.

3.07.2009

Artest Los Angeles semalarında..



Şaka gibi gelişmeler oluyor. Şu imzaladığı kontrata göre hayvan gibi para alacekken Artest 3 senelik 18 milyon dolara Lakers'la anlaştı.
Ariza gitmeseydi eğer deliler gibi sevinirdik herhalde ama yürek buruk kaldı biraz. Yolun açık olsun.. Sana da hayırlı olsun.. Bana da maşallah. Vallahi kafam karıştı, yarın gelişmeleri hep beraber öğreniriz..

1.07.2009

Yenilenmiş Kadro?


Sezon bitmeden Aziz Başkan'ın diline düşmüştü 'revizyon' sözcüğü, her yerde dillendirdi, hatta bunun için çoğu zaman sırtını döndüğü (sırtını dönmesini eleştirmiyorum, genel olarak halkla ve hatta kendi taraftarıyla ilişkisinin kötü olduğunu düşünsem de) medya kanallarını da kullandı. Beynimize bir 'revizyon' kazındı; yıllardır geçen başarısız transfer sezonlarının, Ağustos'un son günlerine kadar bitmeyen girişimlerinin ve aylarca uçuk isimlerin peşinden koşup alabileceklerimizi ya da gözümüzün önündekileri kaçırmalarımızın bu sene farklı olacağını düşündük. Evet, belki daha Temmuz başı ama bir kamp dönemi daha, takımda fark yaratması beklenen hamleler gerçekleştirilemeden başladı. Elde var 4 ama bence biri zaten yok, keşke hiç olmasaydı... Yine ön libero, yine sol kanat ama biten biri yok. Haydi bitti ve 2 yabancı aldık diyelim, bu muydu Başkan senin dillendirdiğin 'revizyon'? Geçen sene "tam kafama göre hoca" dediğin adamın enkaza çevirdiği temelin üstünde gitmeye çalışacaksın yine. Olacak mı, nasıl olacak? Bekleyelim bakalım, belki 2 gün sonra gelen isimlerin kalitesini konuşuyor ve Başkan'ı övüyor olacağız. Bu umutla beklemiyor muyuz kaç senedir? Sonu farklı olsun bu kez...

Not: Bu sıkıntı döneminin içinde Aykut Kocaman, kocaman bir ışıktır, umuttur, candır. Bir Karadeniz atasözü der ki: Nasıl koydu Aykut Kocaman...