4.07.2009

Detroit ne yapmaya çalışıyor?


Şu ân'a kadar off-season'ın kuşkusuz en sükse getiren free agent transfer haberi Detroit'den geldi. Geçen sene Chicago Bulls'un bir numaralı sayı opsiyonu olan, genç ve koşan bir takımın en soğukkanlı ve keskin şutörü olan Ben Gordon (Normal sezon ortalamaları: 24 sayı, 3 asist), ve Redd'in yokluğunda Milwaukee Bucks'ın belki de en önemli parçası haline gelmiş 2,11 boyunda olmasına rağmen hızlı bir oyuncu olan ve yüksek 3 sayılık yüzdesiyle oynayan Charlie Villanueva'yı (Normal sezon ortalamaları: 16 sayı, 6.7 ribaund) kadrosuna kattı.

Ancak bu transferlere Detroit'in kadrosunu göz önünde bulundurarak baktığımızda ne kadar doğru hamleler olduğunu tam kavrayamamakla birlikte, Dumars'ın aklında ne olduğunu da tam kestiremiyorum. Çünkü şu anki pozisyona bakarsak Detroit önümüzdeki sezon için pivot mevkisini Kwame Brown'a hediye etmiş durumda, ki sahaya 4 kişi çıkmaktan farksız bir durum bu neredeyse. Kontratı biten Rasheed Wallace ile Antonio McDyess'ın ne yapacağı belli değil, Rasheed büyük ihtimalle başka bir takıma gidecek, ki bugün açıklanan habere göre Boston çoktan bu transferi gerçekleştirmek için kolları sıvayıp kendisine bir kontrat önermiş durumda. McDyess tarafında ise şimdilik herhangi bir gelişme yok, her ne kadar McDyess'ın Detroit'de kalmak istediği bilinen bir şey olsa da, geçen sene onu küstürmelerinin ardından artık yaşını da göz önünde bulundurarak onu elde tutmak istemeyebilir Detroit. Bir de Oberto var tabii, ama Mehmet, Milicic gibi uzunların Detroit macerasını ele alırsak, Oberto'nunkinin de bunlardan farklı olacağını söylemek bence biraz yanlış olur. Ama free agent piyasasına baktığımızda yaşanan uzun kıtlığını görmemek için ya kör olmak gerek, ya da Anderson Varejao'yu kurtarıcı olarak görmek gerek, ki akıllı bir adam olan Dumars'ın körlüğü Varejao'ya tercih edeceğini tahmin ediyorum.

Uzunlar konusundaki tüm bu olumsuzlukların dışında Detroit'in kadrosunu tam olarak elden geçirdiğimizde şöyle bir tahminde bulunabilirim ki, Detroit Tayshaun Prince'i takas edebilir. Özellikle draftin ilk turunda seçilen Austin Daye'in tam bir "Tayshaun Prince II" olması, ve kontrat imzalanması beklenen bir diğer draft seçimi DaJuan Summers'ın da aynı tarz bir oyuncu olması ile birlikte Detroit, Stuckey, Gordon, Hamilton üçlüsünden oluşan bir backcourt ile benchten gelecek çaylakları yetiştirmeyi, ve zaten artık çoktan üstünden atmış olduğu defansif kimliğini hepten bırakarak daha şutör ve ofansif bir takım kimliğine bürünmeyi seçebilir, ki Villanueva'nın tarzının da "üçlükçü uzun" olduğunu göz önünde bulundurursak Detroit'in gelecek planının bu yönde olması bana daha mantıklı geliyor.

Görünürdeki hareketleriyle pivotsuz kalan Detroit'in ne yapacağını gerçekten merak ediyorum, çünkü şu anda Detroit öyle ince bir çizgide gidiyor ki, ya tek bir yanlış kararla önündeki yola çukur kazacak, ya da tam tersini yaparak arabaya atlayıp asfalt yola girecek.

Hiç yorum yok: